Akıllı Sürüş Asistanı (ADAS) Teknolojileri ve En Sık Kullanılan Özellikler

Otomotiv endüstrisinin hızla gelişmesiyle birlikte sürüş deneyiminde de önemli dönüşümler yaşanıyor. Artık klasik güvenlik önlemleri, yerlerini otomatikleşmiş, sensör ve kamera tabanlı akıllı teknolojilere bırakıyor. Bu alanda öne çıkan sistemlerden biri de Akıllı Sürüş Asistanı (Advanced Driver Assistance Systems – ADAS) olarak biliniyor. Sürücüleri yolda destekleyen, hataları minimize eden ve otomobilleri her geçen gün daha “akıllı” hale getiren ADAS, modern araçlarda güvenli ve konforlu bir sürüş deneyimi sunmayı hedefliyor. Şehir içi trafiğinde sıkışık anlarda veya uzun yollarda yorucu sürüş koşullarında ADAS devreye girerek sürücünün üzerindeki stresi hafifletiyor, kazalara karşı daha proaktif bir savunma mekanizması oluşturuyor.

Bu yazıda, ADAS teknolojilerinin hangi prensiplerle çalıştığını, günümüzde otomobillerde en sık kullanılan özelliklerini ve gelecekte bizi nasıl bir yolculuğun beklediğini detaylı bir şekilde ele alacağız. Günümüzün akıllı dünyasında otomobiller, sürücünün yanında adeta birer yoldaş gibi hareket ediyor. Birçok sensör ve yapay zekâ algoritmasıyla desteklenen bu asistanlar, sürücüye yol göstermekle kalmıyor, aynı zamanda tehlikeli durumları öngörüp müdahale de edebiliyor. İleri sürüş destek sistemleri, otomotiv endüstrisinin en heyecan verici teknolojik gelişmeleri arasında yer alıyor. Hem güvenliği hem de konforu artıran bu sistemler, sadece şimdinin değil, yarının da önemli bir konusu olmaya devam edecek.

Akıllı sürüş asistanı (ADAS)
Akıllı sürüş asistanı (ADAS)

ADAS’a Genel Bakış

ADAS, sürüş sırasında yaşanabilecek potansiyel tehlikeleri tespit etmek, sürücüyü uyarmak ve gerektiğinde otomatik müdahale ile riskleri azaltmak için geliştirilen bir dizi teknolojiyi ifade ediyor. Otomobilin etrafındaki sensörlerden, kameralardan, radar ve LIDAR gibi algılayıcılardan elde edilen verilerle çalışan bu sistem, gerçek zamanlı analiz yaparak sürüş sırasında çeşitli uyarı ve müdahalelerde bulunuyor. Her ne kadar farklı otomotiv markaları kendi yazılım ve donanım entegrasyonlarını geliştirse de, sistemin temel amacı değişmiyor: sürücüye daha güvenli, konforlu ve efektif bir sürüş deneyimi sunmak.

ADAS’ın temelinde, çevresel verileri toplayan sensörler ve yapay zekâ algoritmaları bulunuyor. Bu algoritmalar, toplanan verileri hızla işleyerek sürücünün anlık durumunu değerlendiriyor. Örneğin, fren mesafesini hesaplayıp öndeki araçla olan takip mesafesinde bir risk tespit ederse sürücüye uyarı gönderiyor ya da gerekirse otomatik fren uyguluyor. Bunun yanı sıra şerit takip sisteminden kör nokta uyarısına, yaya tespitinden acil durum fren sistemlerine kadar pek çok farklı özelliği bünyesinde barındırıyor. Bu kadar kapsamlı olması, ADAS’ı sadece güvenlik açısından değil, aynı zamanda sürüş konforu bakımından da vazgeçilmez kılıyor.

Tarihsel olarak baktığımızda, sürücü destek sistemleri ilk kez basit park sensörleri ve ABS gibi temel güvenlik unsurları ile hayatımıza girdi. Ancak günümüzde otomotiv sektöründe yaşanan dijital dönüşüm sayesinde sensörler küçüldü, ucuzladı ve çok daha gelişmiş hâle geldi. Böylece ADAS teknolojileri çok daha erişilebilir oldu. Otomobilin etrafında sürekli tarama yapan kameralar, radarlara eklenen yapay zekâ modelleri, otomobilin yoldaki konumunu ve çevresel öğeleri gerçek zamanlı olarak izleyebiliyor. Bu sayede kazaların büyük bir kısmının nedeni olan insan hataları azaltılmaya çalışılıyor.

Akıllı sürüş asistanı (ADAS)
Akıllı sürüş asistanı (ADAS)

Güvenliği İleri Taşıyan Temel Sensörler

ADAS sistemlerinin işlevselliğini sağlayan en kritik unsurlardan biri sensörlerdir. Sensörler, dış dünyayla otomobil arasında köprü görevi görerek sürüş esnasında anlık veri toplamayı mümkün kılar. Son dönemde en çok kullanılan sensörler arasında radar, kamera, ultrasonik sensör ve LIDAR bulunuyor. Radar sistemleri, radyo dalgaları aracılığıyla aracın önünde, arkasında veya yanlarında bulunan nesnelerin mesafesini ve hareket hızını tespit ediyor. Özellikle yağışlı veya sisli hava koşullarında da performansından ödün vermemesi onu vazgeçilmez kılıyor. Kameralar ise görsel verileri toplayarak hem sürücü hem de araç için çok daha detaylı bir dünya resmi yaratıyor. Şeritleri algılama, trafik işaretlerini okuma veya yaya ve bisikletlileri tanıma gibi işler çoğunlukla kameralar sayesinde yapılıyor.

Ultrasonik sensörler, çok yakın mesafelerdeki objeleri tespit etmek için kullanılıyor. Genellikle park destek sistemlerinde tercih edilen bu sensörler, düşük hızlarda aracın çevresindeki engellere karşı sürücüyü uyarıyor. LIDAR (Light Detection and Ranging) ise ışık dalgaları aracılığıyla yüksek çözünürlüklü çevre haritaları oluşturarak nesnelerin üç boyutlu bir modelini çıkarabiliyor. Ancak LIDAR’ın karmaşık yapısı ve maliyeti, şu an için her otomobil üreticisi tarafından tercih edilmesine engel teşkil edebiliyor. Buna rağmen, özellikle tam otonom sürüş hedefleyen ileri teknoloji projelerinde LIDAR önemli bir rol oynuyor.

ADAS sistemleri için yalnızca sensörlerin varlığı yeterli değil. Bu sensörlerden gelen verileri işleyen işlemci gücü de büyük önem taşıyor. Yüksek kapasiteli CPU’lar ve GPU’lar, yüzlerce metre mesafede bile cisim algılayıp anında analiz edebiliyor. Bu nedenle günümüz otomobilleri, sadece mekanik değil, aynı zamanda dijital beyinleriyle de dikkat çekiyor. Sürekli büyüyen yapay zekâ ve makine öğrenimi alanındaki gelişmeler, gelecekte çok daha sofistike ADAS uygulamalarını mümkün kılacak.

Akıllı sürüş asistanı (ADAS)
Akıllı sürüş asistanı (ADAS)

Sık Karşılaşılan ADAS Özellikleri

ADAS teknolojileri geniş bir yelpazede farklı özellikler sunar. Her markanın kendi terminolojisi ya da entegrasyon yapısı olsa da, hemen hemen çoğu araçta rastladığımız belli başlı uygulamalar öne çıkıyor. Bunlardan ilki ve belki de en popüleri Şerit Takip Asistanı’dır. Aracın yoldaki şerit çizgilerini algılayarak sürücüyü takip mesafesine göre konumlandırması ve aracı şerit dışına çıkmak üzereyken uyarması, sürüş güvenliğini artırır. Şerit Koruma Asistanı gibi gelişmiş versiyonlar ise gerekli görülürse direksiyonu hafifçe çevirerek aracın şeride geri dönmesini sağlayabilir. Bu sistem, uzun otoyol yolculuklarında ve sürücünün dikkatinin dağıldığı anlarda hayati önem taşır.

Bir diğer popüler uygulama ise Adaptif Hız Sabitleyici (Adaptive Cruise Control) özelliğidir. Geleneksel hız sabitleyiciler, aracı belli bir hıza sabitler fakat öndeki araç yavaşlarsa veya durursa sürücünün manuel olarak fren yapması gerekir. Adaptif Hız Sabitleme Sistemi ise radar veya kamerayla öndeki aracı tespit ederek hızını otomatik olarak ayarlar. Böylece sürücü, şehir içi trafiğinde ya da uzun yollarda fren-gaz döngüsüyle daha az uğraşır. Özellikle dur-kalk yoğunluğunun sık yaşandığı bölgelerde konforlu bir deneyim sunar.

Çarpışma Önleme Asistanı da (Forward Collision Warning / Autonomous Emergency Braking) çok önemli bir ADAS özelliğidir. Sistem, önde oluşabilecek bir çarpışma riskini algıladığında sürücüyü sesli ve görsel olarak uyarır. Sürücü bu uyarıya yanıt vermezse, otomatik fren sistemi devreye girerek çarpışmanın şiddetini azaltmaya çalışır. Bazı versiyonlarda, yaya ve bisikletli algılama gibi ek güvenlik işlevleri de bulunur.

Kör Nokta Uyarı Sistemi (Blind Spot Detection) ise özellikle şerit değiştirme esnasında ortaya çıkabilecek kazaları önler. Yan aynaların göremediği kör bölgelerde araç veya nesne tespit edildiğinde sürücü uyarılır. Böylece anlık kontrol kaybı veya dikkatsizlik sonucu oluşabilecek istenmeyen durumlar engellenir. Son olarak, Otomatik Park Asistanı da park etme stresini hafifletmesiyle sürücülerin favorisi konumundadır. Bu asistan, sensörler aracılığıyla uygun park alanını tespit eder, aracın konumunu ve direksiyon açısını otomatik olarak ayarlayarak sürücüyü yönlendirir veya tamamen kendi başına park edebilir.

Yeni Nesil Otomobil Güvenlik Teknolojileri başlıklı haberimize de göz atabilirsiniz.

ADAS’ın Faydaları ve Karşılaşılan Zorluklar

ADAS sistemleri, trafik kazalarının en büyük nedenlerinden biri olan sürücü hatalarını minimuma indirmek üzere tasarlanmıştır. Günümüzde pek çok otomobil kazasının temelinde yorgunluk, dikkat dağınıklığı veya tecrübesizlik yatıyor. İşte bu noktada ADAS devreye girerek sürücünün yerine kritik anda fren yapabiliyor, direksiyonu düzeltebiliyor ya da sürücüyü potansiyel risklere karşı anında uyarabiliyor. Bu durum, hem yaralanmalı hem de maddi hasarlı kazaların azalmasına katkıda bulunuyor. Bunun dışında, otomatik sistemler sayesinde uzun yolculuklarda konfor ve yakıt verimliliği de artıyor. Örneğin adaptif hız sabitleyici, sürekli hız değişikliği yapmayı engelleyerek daha istikrarlı bir sürüş sunuyor ve yakıt tüketimini düşürebiliyor.

Yine de bu teknolojilerin tamamen sorunsuz olduğunu söylemek mümkün değil. En büyük zorluk, sensörlerin ve yapay zekâ algoritmalarının her türlü hava ve yol koşuluna uygun şekilde tasarlanması gerekliliğinden kaynaklanıyor. Yoğun kar, sis veya şiddetli yağmurda kameraların ve radarların performansı sınırlanabiliyor. Ayrıca sürücüler, bazı durumlarda sisteme gereğinden fazla güvenerek dikkatlerini yoldan çok sistemin kendisine bırakabiliyor. Bu durum, sürücü kaynaklı hataların devam etmesine veya yeni tip kazaların ortaya çıkmasına neden olabiliyor. Hukuki ve etik boyutta da ciddi tartışmalar söz konusu. Sistemlerin karıştığı kazalarda sorumluluk, üretici mi yoksa sürücü mü tartışmaları tüm dünyada sürüyor. Bu noktada hem otomobil üreticileri hem de yasal düzenleyiciler, standartları ve kullanıma dair kuralları netleştirmek için çalışmalarını sürdürüyor.

Geleceğin Mobilitesi: Otomatik Sürüşe Geçiş

ADAS, kendi kendine giden otomobillere giden yolda önemli bir basamak olarak görülüyor. Tam otonom sürüşe ulaşmak için gelişmiş sensörlere, mükemmelleştirilmiş yapay zekâya ve çok daha fazla veri işleme kapasitesine ihtiyaç var. Şimdilik pek çok üretici, yarı otonom veya Seviye 2-3 sistemler sunarak sürücüye kısmi destek sağlıyor. Fakat gelecekte Seviye 4 ve 5 otonom sistemlerin yaygınlaşması öngörülüyor. Bu seviyede sürücünün rolü, direksiyonun başında olmak yerine sadece yolcu konumunda bulunabilir. Böylece otomobil tüm sürüş görevlerini kendisi yerine getirir.

Elbette bu dönüşüm, sadece teknolojik açıdan değil, toplumsal ve ekonomik düzeyde de köklü değişikliklere yol açacak. Trafik düzenlemelerinden sigorta sistemlerine, şehir planlamasından araç paylaşım platformlarına kadar pek çok alanda yeniden tanımlamalar yapılması bekleniyor. Otomatik sürüş, ulaşım sektörünün yanı sıra lojistik, turizm ve üretim gibi farklı sektörlere de yansıyacak. Kargo şirketleri veya taksi hizmetleri gibi alanlarda sürücü ihtiyacının azalmasıyla birlikte yeni meslek gruplarının doğması veya mevcut mesleklerin dönüşmesi kaçınılmaz görünüyor.

Akıllı sürüş asistanı teknolojileri (ADAS), otomobil dünyasında güvenlik ve konfor standartlarını önemli ölçüde yukarı çekiyor. Sensör ve kamera verilerini gerçek zamanlı olarak işleyen sistemler, otomobilin etrafını sürekli denetleyerek riskleri anında tespit ediyor ve sürücüyü uyarıyor. Gerektiğinde otomatik fren, direksiyon müdahalesi veya hız ayarı yaparak olası çarpışmaları büyük ölçüde önlüyor. Şerit takip sistemi, adaptif hız sabitleyici ve çarpışma önleme asistanı gibi günlük hayatta sık kullanılan özelliklerin yanı sıra, daha karmaşık otonom teknolojilere de kapı aralıyor. Uzun vadede bu sistemler, sürücünün rolünü yeniden tanımlarken, tam otonom sürüş yolunda atılan en kritik adımlardan biri hâline gelecek.

Tüm bu yeniliklere rağmen ADAS’ın henüz tamamen kusursuz olduğunu söylemek doğru olmaz. Algılama sensörlerinin hava koşullarına duyarlılığı ve sürücünün güvenlik sistemlerine aşırı güvenmesi gibi konular, riskler barındırıyor. Ancak otomotiv sektörünün hızlı inovasyon kabiliyeti ve sensör teknolojilerinin gelişmesi, bu sorunları zamanla azaltıyor. Gelişmiş sürüş asistanı sistemleri, sadece otomobil dünyasını değil, tüm ulaşım ve şehir planlama anlayışını dönüştürmeye aday bir teknoloji. Önümüzdeki yıllarda daha yaygın hâle gelmesi ve mümkün oldukça daha fazla hayat kurtarması bekleniyor. Hem sürücüler hem de yolcular için daha güvenli, verimli ve keyifli bir sürüş deneyimi yaratma hedefi, ADAS’ın en temel motivasyonlarından biri olmaya devam edecek.

  • Akıllı Sürüş Sistemi Nedir?

    Akıllı sürüş sistemi, modern araçlarda bulunan ve sürücünün güvenliğini artırmak, sürüş konforunu sağlamak amacıyla geliştirilen teknolojik çözümlerdir. Bu sistemler, çeşitli sensörler, kameralar, radarlar ve lidar gibi cihazlar aracılığıyla çevresel verileri toplar ve analiz eder. Toplanan bu veriler sayesinde aracın çevresini algılar, potansiyel tehlikeleri tespit eder ve sürücüye yardımcı olacak bilgiler sunar.

    Akıllı sürüş sistemleri, otomatik frenleme, şerit takip asistanı, adaptif hız kontrolü gibi fonksiyonları içerir. Bu özellikler, sürücünün dikkatsizliği veya ani trafik değişiklikleri gibi durumlarda kazaların önlenmesine yardımcı olur. Ayrıca, uzun yolculuklarda yorgunluğu azaltmak ve sürüş deneyimini daha konforlu hale getirmek için de önemli rol oynarlar. Gelecekte, yapay zeka ve makine öğrenimi teknolojilerinin gelişmesiyle akıllı sürüş sistemlerinin daha da ileri seviyelere taşınması beklenmektedir.

  • Peugeot Sürüş Asistan Paketi Nedir?

    Peugeot sürüş asistan paketi, markanın araçlarında sunulan kapsamlı bir güvenlik ve konfor özellikleri setidir. Bu paket, çarpışma önleyici sistemler, adaptif hız kontrolü, şerit takip asistanı, otomatik park asistanı gibi birçok ileri teknoloji ürünü içerir. Sürücüye yardımcı olacak bu sistemler, sürüş esnasında olası tehlikeleri önceden tespit ederek müdahale eder ve böylece kazaların önlenmesine katkıda bulunur.

    Ayrıca, Peugeot sürüş asistan paketi, sürüş deneyimini daha rahat ve keyifli hale getirmek için entegre edilmiş multimedya ve bağlantı özelliklerini de kapsar. Navigasyon sistemleri, akıllı telefon entegrasyonu ve sesli komut sistemleri gibi özellikler, sürücünün ellerini direksiyondan ve gözlerini yoldan ayırmadan araç kontrollerini gerçekleştirmesine olanak tanır. Bu paket, hem güvenlik hem de konfor açısından Peugeot sahiplerine üstün bir sürüş deneyimi sunmayı hedefler.

  • BMW Sürüş Asistanı Nasıl Çalışır?

    BMW sürüş asistanı, aracın çevresini sürekli olarak tarayan ve analiz eden gelişmiş sensörler ve kameralar kullanarak çalışır. Bu sistem, yol işaretlerini tanır, trafik işaretlerini okur ve diğer araçların hareketlerini izler. Toplanan veriler, aracın kontrol ünitesine iletilir ve burada işlenerek sürücüye gerekli uyarılar ve otomatik müdahaleler gerçekleştirilir. Örneğin, şerit dışına çıkma tehlikesi algılandığında sürücüye görsel ve işitsel uyarılar gönderilir veya otomatik olarak direksiyon müdahalesi yapılır.

    Ayrıca, BMW sürüş asistanı adaptif hız kontrolü sayesinde trafik akışına uyum sağlayarak aracın hızını otomatik olarak ayarlar. Otomatik park asistanı, aracın park etme sürecini kolaylaştırırken, kör nokta izleme sistemi yan şeritteki araçları tespit eder ve sürücüyü tehlikeler konusunda uyarır. Bu entegre sistemler, sürüş güvenliğini artırırken aynı zamanda sürücünün yorgunluğunu azaltarak daha konforlu bir sürüş deneyimi sunar.

  • Akıllı Hız Asistanı Nedir?

    Akıllı hız asistanı, aracın hızını otomatik olarak kontrol eden ve sürücüyü mevcut hız sınırları hakkında bilgilendiren bir teknolojidir. Bu sistem, aracın hızını yol koşullarına, trafik işaretlerine ve yolculuk rotasına göre ayarlayarak sürücünün aşırı hız yapmasını önler. Akıllı hız asistanı, GPS ve harita verilerini kullanarak hız sınırlarını sürekli olarak günceller ve sürücüye gerçek zamanlı olarak geri bildirim sağlar.

    Ayrıca, bu asistan, trafik yoğunluğuna göre hızını optimize ederek yakıt verimliliğini artırmaya da yardımcı olur. Sürüş sırasında hız sınırlarının değiştiği bölgelerde otomatik olarak hızı ayarlayarak sürücünün dikkatini yola daha fazla vermesini sağlar. Akıllı hız asistanı, hem güvenliği artırmak hem de çevre dostu sürüş alışkanlıklarını teşvik etmek amacıyla modern araçlarda giderek daha yaygın hale gelmektedir.

  • Aktif Sürüş Asistanı Nedir?

    Aktif sürüş asistanı, sürücünün sürüşünü aktif olarak destekleyen ve gerektiğinde müdahalede bulunan ileri düzey sürücü destek sistemleridir. Bu sistemler, aracın çevresini sürekli olarak izleyen sensörler ve kameralar kullanarak potansiyel tehlikeleri tespit eder ve sürücüye gerekli uyarıları verir. Örneğin, aniden fren yapan bir araç tespit edildiğinde aktif sürüş asistanı otomatik olarak fren yapabilir veya şerit dışına çıkma tehlikesi durumunda direksiyonu hafifçe düzeltebilir.

    Aktif sürüş asistanı, sürücünün yorgunluk belirtilerini de algılayarak dinlenme zamanlarını önerebilir veya sürücüyü dikkatini yola vermesi için uyarabilir. Bu sistemler, sürüş güvenliğini artırmanın yanı sıra, sürücünün stresini azaltarak daha konforlu bir sürüş deneyimi sunar. Gelişen teknolojilerle birlikte aktif sürüş asistanlarının yetenekleri de sürekli olarak artmakta ve daha fazla otomasyon seviyesi sunmaktadır.

  • Renault Sürüş Destek Paketi Nedir?

    Renault sürüş destek paketi, markanın araçlarında sunduğu kapsamlı bir sürücü destek sistemleri setidir. Bu paket, çarpışma önleme sistemi, adaptif hız kontrolü, otomatik acil frenleme, şerit takip asistanı ve geri görüş kamerası gibi çeşitli güvenlik ve konfor özelliklerini içerir. Bu sistemler, sürücünün güvenliğini artırmak ve sürüş sırasında karşılaşılabilecek tehlikeleri minimize etmek amacıyla entegre edilmiştir.

    Ayrıca, Renault sürüş destek paketi, sürücünün sürüş deneyimini daha rahat hale getirmek için ergonomik tasarım ve akıllı teknolojiler sunar. Navigasyon sistemleri, akıllı telefon entegrasyonu ve sesli komut sistemleri gibi özellikler, sürücünün yolculuğunu daha keyifli ve stressiz hale getirir. Bu paket, hem şehir içi hem de uzun yol sürüşlerinde maksimum güvenlik ve konfor sağlamak için optimize edilmiştir.

  • İleri Sürüş Destek Paketi Nedir?

    İleri sürüş destek paketi, araçlarda bulunan ve temel sürücü asistan sistemlerinin ötesine geçen gelişmiş teknolojik çözümleri kapsayan bir settir. Bu paket, otomatik şerit değiştirme, otoyol üstünde otonom sürüş, trafik yoğunluğunda otomatik hız ayarlama gibi ileri seviyede sürüş destek özelliklerini içerir. Sensörler, kameralar ve radarlar aracılığıyla çevresel verileri toplayan bu sistemler, aracın daha bağımsız bir şekilde hareket etmesini sağlar.

    İleri sürüş destek paketi, sürücünün üzerindeki yükü azaltarak daha güvenli ve konforlu bir sürüş deneyimi sunar. Özellikle uzun yolculuklarda, bu sistemler aracın hızını, şeridini ve çevresini sürekli olarak izleyerek sürücünün dikkatini yoldan ayırmadan gerekli ayarlamaları yapar. Geleceğin otonom araç teknolojilerine geçiş sürecinde önemli bir rol oynayan bu paket, sürüş güvenliğini artırırken aynı zamanda sürücünün rahatlığını da maksimize eder.

  • Sürücü Asistan Sistemleri Nelerdir?

    Sürücü asistan sistemleri, araçlarda bulunan ve sürücünün sürüşünü desteklemek amacıyla tasarlanmış çeşitli teknolojik çözümlerden oluşur. Bu sistemler arasında çarpışma önleme sistemi, adaptif hız kontrolü, şerit takip asistanı, otomatik park asistanı, kör nokta uyarı sistemi ve geri görüş kamerası gibi özellikler bulunur. Bu teknolojiler, sürüş sırasında karşılaşılabilecek tehlikeleri önceden tespit ederek sürücüyü uyarmak veya otomatik olarak müdahalede bulunmak suretiyle güvenliği artırır.

    Ayrıca, sürücü asistan sistemleri, sürüş konforunu artırmak için ergonomik ve kullanıcı dostu arayüzler sunar. Navigasyon sistemleri, akıllı telefon entegrasyonu, sesli komutlar ve dokunmatik ekranlar gibi özellikler, sürücünün araç kontrollerini daha kolay ve güvenli bir şekilde kullanmasını sağlar. Bu sistemler, sürücünün yorgunluğunu azaltarak daha keyifli ve stressiz bir sürüş deneyimi yaşamasına katkıda bulunur. Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte sürücü asistan sistemlerinin daha da gelişerek otonom sürüşe geçişte önemli bir rol oynaması beklenmektedir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu